Kayıtlar

Temmuz, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

YAŞAMIN ANLAMI NEDIR?

Resim
Yaşamın anlamı nedir? Bu sorunun olasılıkla sonsuz tane yanıtı vardır. Ama sonuçsuz sonsuz yanıt... Daha da önemlisi sonsuz yanıtlı bir sorunun, sonuçsuz kalması bizi ürkütür. Aslında bu soruya yanıt olabilecek bir çok şey söylenebilir. Zaten söylenmiştir de. Annemiz babamızdan başlayarak, çok bildiklerini düşünen öğretmenlerimiz, çevremizdeki herkes. Bilgeler, gurular, din adamları, sanatçılar aklınıza kim geliyorsa. Herkesin kendine göre iyi bir nedeni var oysa. Haklı gerekçeleri, inançları... Kim bildiğini söylüyorsa zaten bağnazlık içerisindedir. Oradan uzaklaşmalı, kaçmalı koşarcasına. Aklını bağnazlıkla, boş inançla doldurmayan kişiler - aydın nitelikli insanlar- olasılıkla bu soruya daha bir olumlama ile yaklaşırlar. Ümitlidirler. Bir yanıt bulunacağı ümidi yaşama bağlar işte bu kişileri. Ama paradoksal olarak, bir yanıt bulamayacağını bilmelerine rağmen bu  aydın nitelikli insanlar bu sefer kendileri "belki"li cümleler kurarak kendi olumlu dü...

PUTLARIMIZ ÜZERINE

Resim
Drava Nehri üzerindeki köprüde  asılı kilitler... Çevremizde ne çok put (kutsal) var. Insan kutsallık duvarıyla çevrelenmiş. Durkheim'in bakış açısıyla "kutsal olan ve olmayan" ayrımını yapıyoruz sonra kutsalı oluşturup, yüceltip, saygı gösteriyoruz. Sonuçta putlaştırıyoruz. Onun ulaştığı sonuç dinler insan zihininin ürünüdür. Yani önce kutsal olanların belirlenmesi sonra bunların organize hale getirilmesi söz konusudur. Din kolektif bir bilinç gerektirir. Durkheim'e göre din kutsal bir yaratıcıya değil de kutsal şeylere inanmaktır. Öyle olmasaydı Tanrı'dan başka hiçbir kutsal şey olmazdı. Binlerce yıl sonra, en ilken kabileden bu güne değişen hiçbir şey yok. Nichzsche ne güzel söylemiş: Gerçeklikten fazla put var dünya'da ; budur benim "kötü bakışım " bu dünyaya (Putların Alacakaranlığı) 07.07.2017 Mustafa Yavuzer

YEŞIL ELMA

Resim
YEŞİL ELMA gülünç hikayeler anlatıyor tv yaşlı bir adam,elinde bir kitap bilmem kaç senelik hayatında tecrübelerini anlatıyor gözlerdeki yaşlar umurunda mı? ya çevre sorunsalı bir elma verecekler bana yeşil bir elma kızarır mı güneşte bilmem sonra parasını isteyecekler diğerleri için daha da çok Yıllar önce televizyonda izlediğim bir hukukçunun konuşması üzerine bu şiiri kaleme almıştım. Adam iyi niyetliydi elbette. Çok tecrübeli olmalıydı ki, Türkiye'de konum olarak önemli bir yeri vardı. Her neyse önemli olan kim olduğu ve konumu değil. Sorun öyle veya böyle bizlere sürekli olarak öğütler verilmesi. Hem de yapmamız yönünde öğütler verilmesi. Iyi niyetli öğütler bile hiçbir işe yaramayacaktır. Bu bir zorlama. Daha da ötesi bir zorbalık. Hayatımız bu zorbaların, zorbalık arzularının tatmini ile geçiyor. Sürekli bizi sömüren,bizim olmamızı engelleyen toplumsal zorunluluklar. Her tecrübe  kişiye özeldir ve onu eğitmiştir. Elbette değerlidir. Ama z...

ÖNYARGI ÜZERINE

Resim
Hepimiz kabullensek de kabullenmesek  de önyargılarla yüklüyüz. Kendimizi eğitmeye çalışmamıza rağmen bunlardan kurtulmak çok zor. Bazıları önyargılarını savunma aracı olarak kullanırken, bazıları ise saldırı amaçlı kullanır. Önyargılar dünyamızı yönetir bizimle birlikte yaşarlar. Francis Bacon'a(1561-1626)  göre hayatımızda bir çok önyargımız vardır. Bacon önyargıyı "put" terimi ile tanımlar. Ona göre dört çeşit put (önyargı-kalıp) vardır. Bunlar soy, mağara, çarşı ve tiyatro putlarıdır. Soy putları doğuştan gelen, doğamızda var olan önyargı ve kalıplardır. Mağara putları ise duyum ve algımızdaki eksikliklere bağlı oluşurlar.(Platon'un mağara alegorisini hatırlayın) Bir nevi yetersizliklerimize bağlıdır. Çarşı putları ise gündelik hayata, sosyal ortama, iletişime, kültürel ilişkilerimize bağlıdır. Buradan yerleşmiş kalıpları alırız. Tiyatro putları ise sorgusuz sualsiz kabullendiğimiz otorite, lider vb davranış, söz ve bağlılıkları ifade eder....