Hepimiz kabullensek de kabullenmesek de önyargılarla yüklüyüz.
Kendimizi eğitmeye çalışmamıza rağmen bunlardan kurtulmak çok zor.
Bazıları önyargılarını savunma aracı olarak kullanırken, bazıları ise saldırı amaçlı kullanır.
Önyargılar dünyamızı yönetir bizimle birlikte yaşarlar.
Francis Bacon'a(1561-1626) göre hayatımızda bir çok önyargımız vardır. Bacon önyargıyı "put" terimi ile tanımlar.
Ona göre dört çeşit put (önyargı-kalıp) vardır.
Bunlar soy, mağara, çarşı ve tiyatro putlarıdır.
Soy putları doğuştan gelen, doğamızda var olan önyargı ve kalıplardır.
Mağara putları ise duyum ve algımızdaki eksikliklere bağlı oluşurlar.(Platon'un mağara alegorisini hatırlayın) Bir nevi yetersizliklerimize bağlıdır.
Çarşı putları ise gündelik hayata, sosyal ortama, iletişime, kültürel ilişkilerimize bağlıdır. Buradan yerleşmiş kalıpları alırız.
Tiyatro putları ise sorgusuz sualsiz kabullendiğimiz otorite, lider vb davranış, söz ve bağlılıkları ifade eder.
Belki biz de bu putları çoğaltabiliriz.
Ama öncelikle yapmamız gereken ne tür önyargılarımız olduğunu araştımak, bulmak ve bunların duyusal ve düşünsel dünyamızda nasıl bir etki bıraktığını, kişisel gelişimimize nasıl şekillendirdiğini anlamaktır.
Mustafa Yavuzer
27.04.2017
Yorumlar
Yorum Gönder