EGEMEN AHLAK ÜZERİNE

Ahlak kuralları bize neyin doğru neyin yanlış olduğunu söyler. Bu kurallar kaynağını toplumların kültürlerinden ve inanışlarından alır. Alfred Ayer, ahlaki yargıları "sahte kelimeler" olarak tanımlar. Sonuçta tüm ahlaki tanımlamalarımız, kabullenişlerimiz ancak bizim niyetimizi ortaya koyar. Tüm çağlarda filozoflar, siyasetçiler, dini otoriteler, kendi değerlerini, ahlaki yargılarını, kabullenişlerini genelleştirmişler evrensel boyutta bir ahlak anlayışını doğrulamaya çalışmışlardır. Burada kabullendiğimiz her türlü dogmatik ahlaktan söz ediyorum. Bu Tanrısal bir ahlak. İnsanların genelinin düşündüğü üzere yaratıcının oturup bizim için neyin iyi, neyin doğru olduğunu düşündüğü ve bize bildirdiği düşğndüğümüz, inandığımız bir ahlak yargısından bahsediyorum. Ve ahlaksız otoritenin gücü elinde tutabilmek için bizi zorladığı bir ahlaktan bahsediyorum. Ve hatta evrensel bir ahlak yasasını -aklın egemenliğini de işin içine katarak- öngörerek işi bir ölçüde kot...