TARİH BİR YANILSAMADIR


Dünyada halkların üzerinde  binlerce yıldır savaşlarla birlikte vahşice bir kavga düzeni hüküm sürüyor.

Üstelik  ilerleme ve modernizm adı altında, liderlerin haklılık söylemleriyle bu düzen meşrulaştırılıyor.

Liderler için savaş bir mücadele, güçlülük ve haklılık alanı iken, halklar için trajedi oyunu haline geliyor.

Liderler kanlı ellerini her seferinde yıkarken ne yazık ki yine ellerini kana bulamaktan çekinmiyorlar.

Ve halklarını din, özgürlük, insanlık, ilerleme adı altında aslında hiç bir gerçek anlam içermeyen boş kelimelerle kandırıyorlar, beyinleri uyuşturuyorlar.

Bunlar öyle kutsal kelimeler ki karşı durunca, düşünen insanları yalnızlaştırıyor ve onlarda Sartre'nin söylemiyle bulantıya neden oluyor.


Nietcshe ne güzel söylemiş:
Biricik dünya "görünüşte " dünyadır. Hakiki dünya onun üstüne eklenmiş bir yalandır (Putların Alacakaranlığı)

Hepimiz bu yalanların peşinde koşuyoruz.
Din peşinde, ahlak peşinde koşuyoruz ama bu değerler bize ait değil.

Bireysel ahlak, bireysel din ve bireysel özgürlük umurumuzda değil.

Sonuç aslında baştan belli. Düzenin devamlılığı için kutsallık adı altında söylemler devam edecek. İnsanlar da inanacak.

İşte bu nedénle tarih ilerlemeden ibaret olmadığı gibi gerçekliğin tarihi de değildir.

Tarih bir yanılsamadır. Dolayısıyla yaşam da...
Aklın egemenliğinin kurulamadığı bir metafizik yanılsama

Binlerce yıldır olduğu gibi.




19.12.2017
Mustafa Yavuzer

Yorumlar